1017231992825702
top of page

BLOG

Mekanlarımızı tasarlarken sıkça yapılan yanlışlar...Ve öneriler..

Mesleğimi o kadar severek yapıyorum ki; çok aşamalı, yorucu, stresli ve fazla sorumluluk gerektiren bir iş olmasına rağmen, tüm bu zorlayıcı taraflarını kolay olsa güzel olmazdı diyerek kabul ediyorum.

İçmimarlık sadece dekorasyon işi değil, tamamen alt yapıdan girdiğimiz ve anahtar teslime kadar olan bir süreç ve bu süreçte en önemli nokta doğru planlama diyebiliriz. Hazır hatalardan bahsedecekken ,bu mesleğe sadece tasarım olarak bakmak sanırım doğru bilinen en büyük yanlış diyebiliriz.

Meslekte en sevdiğim noktalardan biri ise çok farklı ve çok fazla kişi ile tanışmak, evlerine girmek, yaşam alanlarına dahil olmak.Güzel arkadaşlık ilişkileri kurmak ve farklılıklardan beslenmek.. Sıfırdan projelendirilecek bir iş te olsa mevcut yaşam alanlarını özümsememiz gerekir. İkinci işim artworklerde de aynı serüveni yaşıyorum. Çok güzel insanlarla tanışıp, birlikte tasarladığımız bir süreçten geçiyoruz. Bu gerçekten çok keyifli bir tecrübe ve zenginlik..

Bu yazıyı yazmamda ki sebep ise tanıştığım kişilerden veya yakınlarımdan en çok duyduğum cümleler; '' tüm eşyalarımı özenle seçtim ama bir şeyler eksik gibi'' veya ''dergilerde, pinterestte..vs de gördüğü evler gibi değil, birşeyler yapmalı'' ,'' herşey yerinde ama soğuk duruyor''.. gibi

Ben tüm bunlardan ''iç mekanlarda yapılan hatalar'' olarak bahsetmek istemiyorum, hata veya yanlış demek çok radikal olacak ve sert kalacaktır. Fakat bazı klişelerden vazgeçersek eğer, yaşayan, sıcak, cool ve planlanmış mekanlara dönüştürebiliriz.Mimar tarafından tasarlanmış bir mekan tabi ki kendini hemen belli eder fakat herkes mimar ile çalışacak diye birşey yok ve şahit oluyorum ki gerçekten herkesin de buna ihtiyacı yok.Çok güzel örneklerle gelen, çok titiz araştırmalar yapan, belli bir tarzı ve gustosu olan çok insan tanıyorum aranızda..

Ve ilgi alanları doğrultusunda bu sayfalara gelen,sanata önem veren, bu yazıları okuyan kişilerseniz eminim ki çok güzel bir arşive ve sadece biraz şekillenmeye ihtiyacı olan çok güzel fikirlere sahipsiniz demektir.O zaman az ama öz tuttuğum ve çok karşılaştığım birkaç örnek ile sonlandırabilirim yazımı.

Çok karşılaştığım ve benim gözüme çok hoş gelmeyen birkaç örnek vermem gerekirse;

- Mekanı tanımak, doğru ölçülendirme, doğru planlama.

Mevcut bir mekanınız varsa evet şimdilik burada bir değişiklik yapamayız belki ama yeni bir alan tasarlayacaksanız mutlaka ölçü kontrolleri yapın derim, metreniz çantanızdan eksik olmasın. Çünkü kocaman mağazalarda gördüğünüz bir masa, büfe mekanınızda kocaman ve hantal kalabilir. Veya çok severek aldığınız bir orta sehpa, kanepenizin önünde çok ufak durabilir.Bu hatalar tüm güzellikleri örtecektir.

- Tüm mobilyaların tek bir adresten alınması, veya tek adresten alınsa da TAKIM mantığı.

Aynı malzemeden tv sehpası, masa, sehpa...

Aynı kumaşın hem koltukta hem sandalyelerde hem kanepe kırlentlerinde kullanılması..

Birkaç aydınlatma var ise, aynı modelin devamı ve hatta aynı malzemeden seçilmesi.. gibi uzar bu liste. Tam tersi farklı malzemeler, ahşapsa farklı kaplamalar, tekstillerde aynı tonlarda olsa da farklı dokular kullanmak evlerinize yaşayan, sıcak ve zamanla düşünülerek tasarlanmış hissini verecektir.

- Malzeme ve renk zenginliği,

Yukarıda bahsettiğim gibi farklı malzemeleri kullanmaktan kaçınmayın. Yemek masanızda mermer bir tabla, orta sehpanızda cam bir yüzey, ara sehpalarda seramik dokular, aynalar veya pirinç/bakır/antik dokular gibi.. Hem birbirleriyle çok uyumlu olacak hem de mekanın renklerini alacak ve göz yormayacaktır. Tam tersi tüm yatay yüzeyleri tek bir malzeme ile finishlerseniz çok daha monoton bir his alabilirsiniz. Renkler de aynı şekilde.. Ben mesela çok renk sevmiyorum daha monochrome ve pastel tonlarda tercih ediyorum.Bu şekilde bile olsa keten/hasır/jüt/kadife... gibi malzemeler le ister istemez çok sesli ama sakin mekanlar elde edebilirsiniz. Renkleri duvarlarda, aksesuarlarda, yastık veya artworklerde özgürce kullanabilirsiniz. Mesela Frenchouse işlerinden tercih edenler :), benim tercihim bir set oluşturacaksam farklı çerçeveler, farklı paspartular , farklı boyutların birlikteliği oluyor her zaman. Kısaca, Tek renk, tek ölçü, tek malzeme sınırlarından çıkmalı.

-Tüm ürünleri tek ve bağımsız seçme,

Çok güzel bir kumaş perde için, veya güzel bir renk halı.. sehpa, büfe, kulplar,.. seçim yapmak zevkli ama o kadar kolay değil değil mi? En büyük sorunlar farklı zamanlarda farklı ürünler seçerken yaşanıyor.Geneli göz önünde bulundurmak lazım, evet birçok ürün tek başına çok güzel ama birliktelikleri atlamamak en önemli unsur. Az-çok / desenli-sakin / güçlü-dingin.. dengeyi korumak şart.

-Aydınlatma,

Doğru aydınlanmamış bir mekan hiçbir zaman barındırdığı güzellikleri ortaya çıkarmayacaktır. Kesinlikle yeterli ışık kaynaklarınız olmalı. Gerektiğinde parça parça kısabileceğiniz noktasal aydınlatmalar tercih edebilirsiniz. Odak noktaları belirlerseniz çok daha yaratıcı alanlar elde edebilirsiniz. Mesela duvarda ki bir tablonuza vuran bir noktasal spot veya güzel bir köşeyi öne çıkaracak bir abajur, yemek masası üzerine doğru konumlanmış tasarım bir sarkıt avize veya bir köşede tv izlerken sizi yormayacak bir lambader.. Ve her zaman sıcak ışık.. Her mekan bu kadar farklı aydınlatmayı kaldırır hiç merak etmeyin, önemli olan ölçüler, malzemeler.. Aksesuar gibi mekan içinde homojenleşecektir.

-Miktar ve denge,

En çok rastladığım durum ise her duvara, her köşeye bir şeyler düşünmek,her alanı doldurmak.. Boşluklar olmalı, nefes almalı.. Dengeyi tutturmalı.. Odak noktalarınızı seçin, kullanım koşullarınızı planlayın ve bırakın bazı alanlarınız sakin olsun.. Doğru düşünülmüş hissini o zaman verebilirsiniz.

Belki bu maddelere eklenecek birçok kalem çıkarabiliriz. Ama her bireyin farklı bir yaşam tarzı, alışkanlıkları ve zevki var. O yüzden birşeyleri çok çerçeveler içine sıkıştırmayı sevmiyoru.Özgür olmak güzel.. sadece birkaç atlanan durum yüzünden özenle seçtiğiniz ve kafanızda canlandırdığınız sahneleri gölgelenmesin yeterli.

Çok Cool bir mekan değil mi? İçmimar

Christopher Elliott 'ın bir projesinden.

Peki siz cesaret edebilir miydiniz? zeminde çizgili modern bir halı ile etnik desen kırlentlere? veya sandıkta ki antik malzeme ile krom kaplı sehpayı birlikte kullanmaya? Bu kadar sakin bir mekanda maviler morlar bordolar girmeye? Bu liste uzar, burada asıl olay tarzını önce seçip (şık-modern veya şehirli-modern.. gibi) tüm detayları hem cesaret ederek hem ölçülü giderek dengeyi sağlayabilmesinde.

Sevgiler

bottom of page